Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

kan dökücü

  • 1 kan dökücü

    blutrünstig

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > kan dökücü

  • 2 kan dökücü


    мэхъадж

    Малый турецко-адыгский словарь > kan dökücü

  • 3 kan

    kan Blut n (a fig Stamm, Geschlecht);
    kan ağlamak bitterlich weinen;
    kan alma Blutabnahme f;
    kan almak Blut abnehmen (-den bei);
    kan bağı Blutsbande f;
    kan bankası Blutbank f;
    kan basıncı Blutdruck m;
    kan çekmek fam etwas vom Vater ( oder der Mutter) haben; sich verwandt fühlen;
    kan çıbanı MED Furunkel n (a m);
    kan davası Blutfeindschaft f; Blutrache f;
    kan dolaşımı Blutkreislauf m;
    kan durdurucu blutstillend;
    kan dökme Blutvergießen n;
    kan dökmek Blut vergießen;
    kan dökücü blutdürstig;
    kan gelmek v/unp (es) blutet;
    kan gövdeyi götürüyor es wird viel Blut vergossen;
    kan grubu Blutgruppe f;
    kan gütmek Blutrache üben;
    -e kan istemek jemandes Tod fordern;
    kan kanseri MED Blutkrebs m;
    kan kardeşi Blutsbruder m;
    kan kaybı MED Blutverlust m;
    kan kesen blutstillend;
    kan kırmızı blutrot, knallrot; (der, die, das) Schlimmste;
    -e kan kusturmak jemandem viel Leid zufügen;
    kan lekesi Blutfleck m;
    kan nakli Blutübertragung f;
    kan çıkar scherzh es gibt (sonst) ein Blutvergießen;
    kan plazması Blutplasma n;
    kan portakalı Blutorange f;
    kan sayımı Blutbild n;
    kan sucuğu Blutwurst f;
    kan tahlili Blutsenkung f;
    kan ter içinde schweißgebadet;
    -i kan tutmak fig kein Blut sehen können;
    kan verecek kişi, kan verici Blutspender m, -in f;
    -e kan vermek jemandem Blut spenden; jemandem Blut übertragen;
    kan zehirlenmesi Blutvergiftung f;
    -in kanı başına çıktı das Blut stieg ihm (vor Wut) in den Kopf;
    kanı kaynamak lebhaft sein; herumtollen;
    b-ne kanı kaynamak sich entflammen für jemanden

    Türkçe-Almanca sözlük > kan

  • 4 kan

    1. blood. 2. hem-, hemo-, hemi-, haem-, haemo-. 3. hemic, hematic. 4. lineage, family. -ı ağır 1. dull and boring by nature. 2. sluggish by nature. - ağlamak to shed tears of blood, be deeply distressed. - akçesi blood money, wergeld. - akıtmak 1. to sacrifice an animal. 2. to shed blood. - akmak for blood to be shed. - akmaksızın without bloodshed. - akrabalığı blood relationship, consanguinity. - aktarımı blood transfusion. - aktarmak /a/ to give (someone) a blood transfusion. - alacak damarı bilmek to know where to turn for help. - alma med. bloodletting. - almak /dan/ to take blood (from), bleed. - aramak to be out for blood. - bağı blood tie. - bankası blood bank. - basımı path. congestion. - basıncı blood pressure. - basıncı yüksekliği high blood pressure, hypertension. - başına sıçramak/- beynine çıkmak/vurmak to get or have one´s blood up, see red, blow one´s top. - boşalmak to hemorrhage. -a boyamak/bulamak /ı/ to wreak carnage in (a place). -a boyanmak/bulanmak to be covered with blood. -ı bozuk corrupt or evil by nature. - cisimciği blood corpuscle. - çanağı gibi bloodshot (eyes). - çekme med. dry cupping. -ı çekmek /a/ to resemble (a parent) (in looks and in character). - çıbanı boil, furuncle. - çıkar. Blood will flow./There will be a big fight. - çıkmak for blood to be spilled. - dalgası rush of blood to a part of the body, flush. - damarı blood vessel. - davası blood feud, vendetta. - değiştirme med. exchange transfusion. -ı dindirmek to stanch blood. -ına dokunmak /ın/ to make (one´s) blood boil. - dolaşımı/deveranı circulation of the blood. -ı donmak to be shocked, be horrified. - dökmek to shed blood. - dökücü bloodthirsty. -ına ekmek doğramak /ın/ 1. to be glad that one has caused (another´s) death. 2. to benefit by having caused (another´s) misfortune. -ını emmek /ın/ to exploit (someone) unmercifully. - gelmek to bleed. -ına girmek /ın/ 1. to have (someone´s) blood on one´s hands. 2. to deflower (a girl). 3. to damage, destroy. - gitmek /dan/ to bleed (while defecating or menstruating). - gövdeyi götürmek for much blood to be shed, for many people to be killed. - grubu blood group, blood type. - gütme blood feud, vendetta. - gütmek to seek blood vengeance, engage in a vendetta. - hücresi blood cell. -ı ısınmak /a/ to warm to, feel affectionate or sympathetic towards (someone). -ını içine akıtmak/-ı içine akmak to hide one´s sorrows. - iğnesi hypodermic injection of blood-building medicine. - istemek to be out for blood, want blood revenge. - işeme hematuria. -a kan! Blood for blood!/Death to the murderer! -a kan istemek to want blood revenge. -ı kanla yıkamak to exact blood revenge. - kardeşi blood brother. - kaybetmek to lose blood. - kaybı loss of blood. -ı kaynamak 1. to be full of beans, be full of pep. 2. /a/ to feel a sudden rush of affection for (someone). -ları kaynaşmak to come to like each other very quickly, become good friends in no time. - kesici styptic, hemostatic. - kırmızı blood-red, crimson. -ı kurumak to be exasperated. -ını kurutmak /ın/ to exasperate, vex. - kusmak 1. to vomit blood. 2. to be extremely pained or grieved. - kusturmak /a/ to oppress unmercifully. - kusup kızılcık şerbeti içtim demek to hide one´s sufferings from others. - lekesi blood stain. - merkezi blood transfusion center. - muayenesi law blood test (to determine paternity). - nakli blood transfusion. - olmak for murder to take place. (aralarında) - olmak to be involved in a blood feud. -ında olmak to run in the blood of, be in one´s blood. - oturmak /a/ to have a subcutaneous hemorrhage. - oturması subcutaneous hemorrhage. -ıyla ödemek /ı/ to pay with one´s life (for). -ı pahasına at the cost of one´s life. - pıhtılaşması blood coagulation. - portakalı blood orange. - revan içinde 1. bleeding profusely. 2. covered with blood. -ı sıcak outgoing, friendly, warm, sociable. -ı soğuk unsociable, reserved, cold. -ı sulanmak to

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > kan

  • 5 خون ريز

    kan dökücü

    Farsça-Türkçe sözlük > خون ريز

  • 6 кровожадный

    kana susamış
    * * *
    hunhar; kana susamış; kan dökücü

    Русско-турецкий словарь > кровожадный

  • 7 hunhar

    ( kana susamış) blutdürstig; ( kan dökücü) blutrünstig

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > hunhar

  • 8 kasap

    kasap <- > s
    1) Metzger(in) m(f), Fleischer(in) m(f)
    2) ( dükkân) Metzgerei f, Fleischerei f
    3) ( fig, pej) ( kan dökücü) Schlächter m

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > kasap

  • 9 blutrünstig

    blutrünstig ['blu:trʏnstıç] adj
    hunhar, kan dökücü; ( blutdürstig) kana susamış

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > blutrünstig

  • 10 hunrîz

    farsça خونريز kan dökücü.

    Osmanlı Türkçesi Sözlüğü > hunrîz

  • 11 sanguinary

    (savas, vb.) kanli; kana susamis, kan dökücü, zalim

    English to Turkish dictionary > sanguinary

См. также в других словарях:

  • HUNRÎZ — f. Kan dökücü, kan döken, kan akıtan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • hunhar — sf., esk., Far. ḫūnḫvār Kana susamış, kan dökücü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hunriz — sf., esk., Far. ḫūnrīz Kan dökücü, kanlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kasap — is., bı, Ar. ḳaṣṣāb 1) Sığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimse 2) Et satılan dükkân 3) sf., mec. Kan dökücü, hunhar Birleşik Sözler kasaphane Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kasap, yağı bol… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hunrîz — (F.) [ ﺰیﺮﻥﻮﺧ ] kan dökücü …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • GERDUN-SİRİŞT — f. Mağrur, gururlu, kibirli kimse. * Zâlim, gaddar, kan dökücü. * Tenbel, uyuşuk …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • SEFFAH — Cömert, eliaçık, civanmerd. * Güzel konuşan, hatip. * Kan dökücü, gaddar …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»